Sayın İsmet Yılmaz`ın iyi
niyetinden şüphe etmiyoruz, ancak eğitimi ve eğitim camiasını bilmediği
konusuna şüphe değil eminiz. Öteden beri Hükümet`in temel bakışı sorun
getirmeyin üzerine kuruludur. Bundandır ki Milli Eğitim Bürokrasisi de
sorunları halı altına süpürüp Bakan Bey`e iletmediği ve doğru bilgilendirmediği
gerçeğini görüyoruz.
Öğretmen ataması;İstanbul da en
merkezi İlçelerden ücretli öğretmen sayısı Eyüp te 370 Sultangazi 840 olduğu
yönünde ilgililerden bilgi aldık. Bu rakamlar ortadayken iddia ediyorum
yalnızca İstanbul da ki ücretli öğretmen sayısı 15.000 civarındadır. Buna
rağmen öğretmen açığımız yok bunları norm fazlalarıyla kapatıyoruz demesi ne
kadar gerçekçidir.
İkinci bilmediği konu mülakat konusudur.
Arkadaş siz mülakatla göreve aldığınız sözleşmeli öğretmenler henüz göreve bile
başlamadı. Bunların başarılı olduklarını nasıl anladınız da bundan böyle
öğretmenleri mülakatla alacağız çünkü eğitimin kalitesi öğretmenden geçiyor
diyorsunuz. Yoksa podyumda yürütüp not mu verdiniz!..
Üçüncü konu mülakat sorularıdır.
Bizim havuzumuzda böyle sorular yoktur, diyor. Peki mülakat yapanları gerçekten
tarafsız olsunlar adil bir mülakat yapıp liyakatı esas alsınlar diye mi
seçtiniz? Öyle değilse bunların ağzına fermuar da vurmadığınıza göre içlerinde
ne iş güzarların olduğunu bilmiyor musunuz? Sorarlar efendi sorarlar, alasını
sorarlar merak etmeyin!
Dördüncü başlık efendim 2019 da
tekli eğitime geçeceğiz. Başka yeri bilmem ama İstanbul da bunu yapabilmeniz
için çok ciddi yatırımlar yapmanız gerekiyor. Okullara öğretmen ataması
yapamayan bir hükümet bu yatırımı nasıl yapar ciddi bir soru işaretdir.
Değindiğiniz beşinci önemli konu görevden
almalara ile ilgilidir. Efendim bu konuda yanılma payımız binde birdir diyorsunuz.
Bu da bir bakış açısıdır elbette; siz suça itilen ile suça iteni aynı kefede
değerlendirirseniz, ya da aç olduğu için fırında bir ekmek çalanla mağazanın
içini boşaltanı aynı kefeye koyarsanız doğrudur yanılma payınız binde bir olmasa
da yüzde onlara düşebilir. Ancak gerçek bu değildir.17-25 Aralık sonrası Aktif
Sen üyeliği ile ilgili altı ay süre verdik. Bu arada çıkanları görevden almadık
çıkmayanları aldık diyorsunuz. Sayın Bakan eğer bu Aktif Sen üyeliği suç idiyse
neden bu sendikayı kapatmayıp faaliyetlerini sürdürmelerini sağladınız? Madem
bu adamlar illegal işler içerisindeydiler neden aidatlarını siz ödediniz? Yoksa
burasını bir gün lazım olabilir diye mi tuttunuz? Peki sizin atadığınız
müdürlerin baskısıyla bu sendikaya üye olanları ne yapacaksınız? Gelelim altı
ay zaman tanıma değil yalnızca üç ay bu sendikada kalanlardan da görevden
alınanlar vardır, bunları ne zaman ayıklayacaksınız? Bank Asya muhabbetine
gelince bununla ilgili ne tür ölçüler koydunuz? Tarih ve miktar belli midir?
Aynı soru burası için de sorulamaz mı? Yasal bir bankaya para yatırdım FETÖ ile
hiçbir ilgim yoktur, inceleyin benim 2013 te hesabım vardı 2014 te kapatmıştım.
Üç beş liram kaldı, ya da kredi kartı kullanıyordum yardım falan etmedim
diyenlere ne tür bir yaptırım uygulamayı düşünüyorsunuz?
Sonuç olarak; Sizlerden sorunları bilenlere sorup doğru tespit etmenizi
bekliyoruz. bizler hukuku devlet bekası, milletin birliği için istiyoruz.
Bizler hukukun üstünlüğünü suçlu ise suçsuz aynı kefeye konulmasın, suçluların
hak ettikleri cezayı almamalarından endişe ediyoruz. Ayıklama dikkatli
yapılmasa mesele sulandırılır, içinden çıkılmaz bir hal alır ki, burada karlı
çıkan gerçek suçlular olur.